Konser saati öncesinde Taksimde bir araya geldik gerçekten çok mutlu oldum.
Tokyo restouranttaki o muhabbetimizi de unutamam.Özellikle de yemek yerken ki
Tabiki çok heyecanlıydık ve bir okadar da mutluyduk.
Çünkü dünyaca ünlü Japon piyanist Nobuyuki Tsujii'nin konserine gidecektik.
Toruga-San'ında bahsettiği gibi konser alanına ilk ikimiz gittik.
Konser salonuna girince ''Allahım heralde japon cennetine düştüm
'' dedim çünkü etrafım japon kaynıyordu
.
Konser tam anlamıyla muhteşemdi.Büyük bir ustalıkla parmaklarına dökülen o notaları adeta konuşturdu.
Değim yerindeyse kimi zaman uysallaşan kimi zaman da çıldıran o notalara can veren Tsujii mükemmel bir piano ziyafeti yaşattı bizlere.
Konserde video ve fotoğraf çekimi yasaktı,ama ben her zaman ki gibi deldim.
Sizlerle paylaşabilmek için (amatör video ve foto çekimimim için gomen :S.
Yakında ekleyeceğim.)
Konser bitiminde sıcak kanlı bir çok japonla fotoğraf çekindik.
Hele de çocuklar cho kawaidiler.
(Benim foto çekimleri için döktürdüğüm japoncamı duysanız ve çabamı görseniz gülmekten ölürdünüz.Nitekim Toruga-San ve Niyon-Chan öyleydi
)
Sonra iki bayan vardı orta yaşlarla japonca fotoğraf çekinebilir miyiz diye sorduğumda ''Üzgünüz biz Japon değiliz,Koreliyiz.'' dediğinde çok utandım
ve hatta dumura uğradım.
Bende hemen konu değişsin diye ''Güney yada Kuzey hangisi?''diye sordum.
''Güney cevabını alınca da ''biz dostuz sorun yok.''
dedim ve bir foto da onlarla çekindik.
Ünlü voleybolcu Maiko Kano'yla da tanışma fırsatımız oldu.
Cho kawai bir okadar da uzun boyluydu.(ben bile komplekse girdim düşünün
)
Yarım saat kadar o dondurucu soğukta inatla ve umutla Nobuyuki Tsujii-San'ın çıkmasını bekledik.(Hatta Toruga-Sana dönüp defalarca ''burdan çıkcak içimden bi ses öyle diyo,rüyamda bile gördüm'' dedim
)
Nihayet geldi ve tanışma imkanımız oldu . Tsujii-San da cho kawaiydi.
Bizi kırmadı ve fotoğraf çekindik.Hepimiz ''Arigatou'' dedik,ben okadar mutlu olmuştum ki ağzımdan''Hontoni Arigatou Gozaimasu'' çıkıverdi.
Menajeri ve aynı zamanda yardımcısı olan beyefendi de ''Japonca mı öğreniyorsunuz?''diye sordu ve ben de'' Evet'' diye cevap verince Türkçe olarak ''çok güzel'' dedi,''Tebrik ederim'' dedi bende ''elimden geleni yapıyorum'' dedim.
Çok heyecanlı bir o kadar da hoş bi konuşmaydı
.
Malesef ayrılık vakti gelmişti vedalaştık ve gitti.
Asla unutamayacağım mÜthiş bir akşamdı ..
Niyon-Chan ve Toruga-San hontoni arigatou gozaimasu ..
Ve siz değerli arkadaşlarım o anlar da manen yanımızdaydınız.
Minna arigatou gozaimasu!